Balkonda sessizce sigara içiyordu.
Yatak odasındaki banyodan gelen su sesini hâlâ belli belirsiz duyabiliyordu.
Bu yüksek binadan atlayıp şehrin renk cümbüşüne gömülme isteğine kapıldığı birçok durum vardı. İntihar düşünceleri yoktu, sadece kendi kendine hayal ettiği bu zevkin tadını çıkarıyordu.
Yavaşça gözlerini kapattı ve kafasını hafifçe yukarı kaldırdı. Belki de gerçekten düşüyordu… düşüyordu.
Parmaklarının arasındaki sigara sonuna kadar yanmıştı. O kadar sıcaktı ki hemen bıraktı.
Sigara izmaritinin yere düşmesiyle yerde parlak bir kıvılcım çaktı. Eğildi — —
Arkasından bir adamın sesi yankılandı, “Wen Qing, duş almayı bitirdim.”
Bir anlığına duraksadı ve sigarayı mermer zeminde söndürdü.
Yavaş bir şekilde cevapladı, “Oh.”
Ayağa kalktı ve sigara izmaritini yanında duran kül tablasına koydu. Daha sonra adama dönüp hafif bir gülümsemeyle ona baktı.
—
Odaya girdikten sonra bir tur seviştiler. Adam onu temizlemeyi bitirdiğinde, diğeri çoktan adamın kucağında uyuyakalmıştı.
Vücudundan gelen hafif sigara kokusunu alan adam, son zamanlarda çok yorgun görünüyor, diye düşündü.
Belki de diğeri o çocukla arasında olan ilişkiyi hâlâ bilmiyordu.
Şanslıydı.
Wen Qing bilseydi… adam kaşlarını çattı. Bir daha başka kimseyle yatmayacağına dair bir söz veremezdi. Kendini kontrol edemiyordu. Wen Qing’den ayrılmak bile daha mümkündü onun için. On iki senedir beraberdiler… koskoca on iki sene.
Zaman ne ara bu kadar hızlı geçmişti?
Adamın bakışları geçmeyen duyguları belli belirsiz taşırken yumuşadı. Yavaşça ayağa kalktı ve onu beraber sarılarak uyudukları yataklarına taşıdı.
Araları hiç açılmamış aşıklar gibi.