28. Yoldaki Sarhoş
₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪
Yeni İmparator tahta çıktıktan sonra Qudu’daki sonbahar yağmuru hiç durmadı. Beyaz fenerler eski, siyah kiremitlerin altında asılıydı. Biri oraya bakan şehir surunun tepesinde dursa, her noktayı kaplayan kasvetli bir soğukluk görürdü.
Güz Avı olayı nedeniyle, tüm İmparatorluk Muhafızlarının bel tabletleri iptal edilmişti. Ji Lei ve Qiao Tianya gibi beşinci sınıf¹ ve üzeri İmparatorluk Korumalarının tümü hapsedilmişti. Hua Siqian ve Pan Rugui ile birlikte, Üç Yargı Dairesi² tarafından ortak bir duruşmada yargılanmak üzere teslim edilmişlerdi.
Ç/N: 1: 品 Sınıflar; Yetkililer, birinci sınıf en yüksek rütbe olmak üzere dokuz hiyerarşik sınıfta sınıflandırıldı. Maaşları rütbelerine göre değişiyordu.
2: Ming Hanedanlığında, yüksek mahkeme, kararları imparatorun onayına sunulması gereken “Üç Yargı Dairesi Tarafından Ortak Yargılama” (三(法)司会审) olarak biliniyordu. Üç Adli Büro, Adalet Bakanlığı (刑部), Adli İnceleme Mahkemesi (大理寺) ve Baş Gözetim Bürosudur (都察院) (Sansür Departmanı olarak da bilinirdi).
Xue Xiuzhuo, Gelir İnceleme Ofisinden transfer edilmiş ve Adli İnceleme Mahkemesinde Bakan Yardımcısı pozisyonuna terfi etmişti. Bu pozisyon, Gelir Teftiş Ofisi Baş Denetleme Kâtibi kadar yetki ve güce sahip görünmüyordu, ancak gerçekte, bu ona Üç Yargı Dairesi’nin merkezi yönetimini vermişti. Başka bir deyişle, sadece herhangi bir dava incelemesini inceleme yetkisine sahip olmakla kalmamış, aynı zamanda Adalet Bakanlığı ve Baş Gözetim Bürosu’ndan gelen tekliflerin müzakerelerine ve çürütülmesine katılma yetkisine de sahip olmuştu.
“Xue Xiuzhuo.”
Dul İmparatoriçe Hua, xumi kanepeye³ yaslandı ve simsiyah yeşim satranç taşını⁴ tembelce tahtaya vurdu.
Ç/N: 3: Mile kanepe (弥勒榻) veya kısa kanepe (短榻) olarak da bilinen Xumi kanepe (须弥榻), esasen daha kısa bir kanepedir.
4: O günlerde satranç tipik olarak Weiqi veya Japonca’da Go ve Korece’de Baduk demektir.
“Bu çocuğu Nanlin Av Alanı olayından önce hiç duymadım. Xue Klanı’nın nesi?”
Liuxiang Hatun tütsü buhurdanını nazikçe yelledi ve “Majestelerine cevap vermek gerekirse, o Xue Klanı’nın gayrimeşru üçüncü oğlu. Bu köle bu kişiyi daha önce hiç duymamıştı ve bu yüzden bu köle özellikle onun hakkında bazı araştırmalar yapmaya gitti.”
“Xue Klanı haleften yoksun değil,” dedi Dul İmparatoriçe Hua. “Bütün bu yıllar boyunca, ilgi odağı olan, Yao Wenyu. O yaşlı tilki Hai Liangyi’nin, tüm bilgilerini ona aktardıktan sonra er ya da geç Yao Wenyu’yu Büyük Kâtiplik Dairesi’ne tavsiye edeceğini düşünmüştüm. Kim onun bu konuda sessiz kalmasını ve onun yerine önemsiz Xue Xiuzhuo’yu kullanmasını beklerdi?”
Lixiang Teyze konuştu, “Xue Xiuzhuo ilk önce Juexi İl İdaresi Komiseri Jiang Qingshan ile gizlice kanıt toplamak için güçlerini birleştirdi, ardından arabulucu olarak hareket etmek için Kıdemli Kâtip Hai ile birleşti. Gelir Teftiş Ofisi Baş Denetleme Kâtibi olarak görev yaptığı sırada Altı Bakanlığa erişimi vardı. Şimdi Yargıtay Başkan Yardımcılığına terfi etti, Kıdemli Kâtibimizin davasına bakacak. Korkarım meselenin özüne inmeye karar verdi ve bunun peşini bırakmayacak.”
“Şimdi dışarı çıkamam.” Dul İmparatoriçe Hua düşünceli görünüyordu. “Xue Xiuzhuo araştırmak istiyorsa, araştırmasına izin verin. Hua Klanı şimdiden çok kritik bir dönemeçte. Gidin ve Büyük Kardeş’e kararlı davranmak ve kaybını azaltmak için kararlı olması gerektiğini söyleyin. Ancak o zaman bir geri dönüş sahneleyebiliriz.”
Liuxiang Hatun anladığını belirtip sessizce geri çekildi.
◈ ◈ ◈
Shen Zechuan şemsiyesindeki yağmur suyunu silkeledi ve terk edilmiş avlunun harap verandasında oturdu. Bir saatten kısa bir süre sonra, Xi Hongxuan’ın dağ benzeri figürü ay kapısından⁵ geçmiş ve elinde bir şemsiye tutarak ona doğru yürümüştü.
Ç/N: 5: 洞门 Bir konut veya saray içindeki farklı avluları ayıran bir duvardaki açıklık. Ay kapısı (月亮门) olarak da bilinir.
“Her yerde casusların bol olduğu vakitteyiz. Neredeyse kaçamayacaktım.” Xi Hongxuan kıyafetlerini düzeltti ve sorarken kaşlarını çattı. “Bu saatte beni buraya çağırmanın acil bir nedeni var mı?”
“Xi Gu’an hapiste.” Shen Zechuan konuştu. “Uzun zamandır dilediğin şey tam karşında. Yine de zaferin ardından hücum etmeyip aksine, çaresizce harekete geçmesini mi bekliyorsun?”
“Ölümcül bir suç işlediğinden suçluluğu zaten kesin,” dedi Xi Hongxuan. “Şimdi daha fazla hamle yapmak, yılana bacak çizmek gibi olur—gereksiz.”
“Bu dünyada hiçbir şey “kesin” değildir.” Shen Zechuan’ın güzel yüzünde bir gülümseme belirtisi yoktu. “Durum ne kadar kritikse, ihmalkâr olmayı o kadar göze alamazsın. Bu tehlikeli durumda hayatta kaldığı sürece, hayatta kalmayı sürdürme şansı var.”
Xi Hongxuan yan profiline baktı ve “Hua grubu davası zaten Üç Yargı Dairesine devredildi. Bir sürü göz bakarken, hamleni nasıl yapmayı planlıyorsun?”
“Hiçbir hamle yapmıyorum.” Shen Zechuan gözlerini çevirdi. “Hua Klanı’nın uşağı olarak, görev süresi boyunca işlediği suçlar kaydedilemeyecek kadar çok. Bir veya iki belge kanıt Üç Yargı Dairesine teslim edildiği sürece, ölümü hemen hemen kesin olacaktır.”
“İmparatorun önünde silah taşımak ve Veliaht Prensi yakalamak için tuzağa düşürmek. Bu iki mesele onu öldürmeye yetmiyor mu?”
“Sekiz Büyük Eğitim Bölüğü’nün başkomutanı olarak, İmparator’un önünde kılıç taşıma ayrıcalığına sahip. Veliaht Prens avının onunla hiçbir ilgisi yok. Durumun yanlış gittiğini görünce takviye kuvvetler aramak ve konuşlandırmak için başkente geri döndüğünü iddia edebilirdi. Yeni İmparator artık İmparatorluk Ordusu’ndan korkuyor. Hua Klanı’nı devirmiş olmasına rağmen, Sekiz Büyük Klan’ın yardımına ve iş birliğine ihtiyacı olduğu bir zamanda. Üç Yargı Dairesi’nin davayı incelemesi zaman alıyor. Bu ne kadar uzun sürerse, Xi Gu’an’ın ölmesi o kadar zor olacak.” Shen Zechuan biraz alayla güldü. “Xi Gu’an ölmediği sürece, hiçbir zaman ilgi odağı olmayarak İkinci Xi olarak kalacaksın.”
Uzun bir sessizlikten sonra Xi Hongxuan, “Ne yapmayı planlıyorsun?” dedi.
“Xi Gu’an, Xiande’nin⁶ dördüncü yılından bu yana Sekiz Büyük Eğitim Bölüğü’nde özel göreve atanmış durumda. Şimdiye kadarki dört yılda, Sekiz Büyük Eğitim Bölüğü toplam dokuz milyon tael askeri fon ve erzak aldı. Ödemenin sadece yedi milyonu hesaplandı. Kalan iki milyon tael nereye gitti? Hepsi Xi Gu’an’ın ellerinden geçtikten sonra ortadan kayboldu,” dedi Shen Zechuan, “Hesap defterlerinin denetimleri aslen Xue Xiuzhuo tarafından gerçekleştirilir. Her ihtimalde, kontrol ettikten sonra daha fazla boş harcamayı keşfedecek. Pan Rugui ve Hua Siqian bu kadar büyük bir meblağ alabilirler, çünkü alırlarsa açgözlü ve yozlaşmış olurlar. Ama Xi Gu’an yapamaz. Açgözlü veya yozlaşmış olmayı göze alamaz. Esas görevi devriye gezmek ve Qudu’yu savunmak olan Sekiz Büyük Eğitim Bölüğü’nün kontrolü onun elinde. Tüm bu paranın nerede olduğunu açıklayamazsa, askerlere rüşvet vermek ve Sekiz Büyük Eğitim Bölüğü adı altında kendi özel ordusunu kurmak için zimmete para geçirdiğinden şüphelenilebilir.”
Ç/N: 6: Bu, belirli bir İmparatorun (bu durumda İmparator Xiande) hüküm sürdüğü bir dönemin adıdır.
Xi Hongxuan’ın sırtından aniden bir ürperti geçti. “… Kendi özel ordusunu kurmak,” dedi.
“Göklerin Oğlu’nun⁷ koltuğunun yanında duruyor. Kendi özel ordusunu kurması için başka ne sebebi olabilir ki?” dedi Shen Zechuan.
Ç/N: 7: 天子 Göklerin Oğlu, İmparator anlamına gelir.
“… Mümkün değil!” Xi Hongxuan bunu inkâr etti. Terini silmek için elini kaldırdı ve “Aklımı kaçırdığımı mı düşünüyorsun? Bu sadece Hua Klanı ile ilişki kurmaksa, ölen tek kişi o olacak. Ama isyan etme niyetini barındırıyorsa, o zaman bütün ailem ölecek! Bu, tüm klanın yok edilmesiyle cezalandırılabilecek bir suç!”
Shen Zechuan yüksek sesle güldü ve sesini alçalttı. “Hükümdar değişikliği, bakanları da değiştirir.⁸ Tahta yeni bir İmparator geçtiğine göre, kendini sivriltmek için harika bir fırsat. Bu sadece Xi Gu’an’ın terfiin için sana bir kutlama hediyesi olarak canını vermesi.”
Ç/N: 8: 一朝天子一朝臣 Hükümdar değişikliği, bakanların da değişmesini sağlar, yani yeni bir İmparator taç giydiğinde, saraya kendi gözdelerini getirir ve selefininkileri ihraç eder.
“Benden istediğin…” Xi Hongxuan bir süre Shen Zechuan’a baktı ve aniden kahkahayı patlattı. “Gerçekten çok zalimsin,” dedi. “En azından Dul İmparatoriçe seni iki kez kurtardı. Sana gösterilen nezakete gerçekten hiç saygı göstermiyorsun.”
“Nezaket, ha?” Shen Zechuan şemsiyeyi aldı. “Onları öldürdükten sonra geri ödemek için çok geç değil. Dahası, bugünkü güç mücadelesinin tamamı Xiao ve Hua arasındaki bir satranç oyunu. Benimle ne ilgisi var?”
Bunu dedikten sonra şemsiyesini açtı, Xi Hongxuan’a hafifçe başını salladı ve sonra gece yağmuruna adım attı. Xi Hongxuan verandada tek başına oturdu. Shen Zechuan ortadan kaybolduktan sonra kendi sırtına dokunmuş ve her tarafını soğuk terler içinde bulmuştu.
◈ ◈ ◈
Birkaç gün sonra, Adli İnceleme Mahkemesi, Güz Avı davasını yeniden değerlendirdi.
Adli İnceleme Mahkemesi Başkanı Jiang Xie, duruşma yargıcı olarak görev yaparken, Hai Liangyi denetçi ve Xue Xiuzhuo da jüri olarak görev yapmıştı. Bu, Baş Gözetim Bürosu tarafından incelenen ve kovuşturulan, “isyancı bir grubun anayasaya aykırı olarak kurulması”, “yozlaşmış yönetime vergilerin zimmete geçirilmesi” ve “devleti tehlikeye sokmak” suçlamalarıyla Adli İnceleme Mahkemesi’ne sunulan önemli bir davaydı.
Bunlardan “isyancı bir grubun anayasaya aykırı olarak kurulması” Altı Bakanlığı tedirgin etmişti. Hua Konutu’na gidenler ya da geçmişte Hua Siqian ve Pan Rugui’den tavsiyeler alanlar kendilerini tehlikeli bir durumda bulmuşlardı. Sayısız yetkili, bu birkaç gün içinde Hua Siqian ve Pan Rugui’yi suçlamak ve rapor etmek için bildiriler sunmuş ve her biri, olaya karışma korkusuyla tutkulu bir sadakat beyanında bulunmuştu.
Bu bildirileri görmek Li Jianheng’in başını ağrıtmıştı. Zaten öylece oturabilecek bir insan değildi. Buna rağmen, tüm ulusun ulusal yas tuttuğu bir dönemde oyalanmaya cesaret edememişti. O gece Hai Liangyi’nin Hua Siqian ile nasıl yüzleştiğini görmüştü; bu yüzden Hai Liangyi’den çok korkuyordu.
Hai Liangyi katıydı ve esnek değildi. Uygun şekilde kesilmiş sakalı, tacı düzgün bir şekilde takılıyken ve saçları özenle taranmışken, cübbesinin önündeki ikinci tokanın önünde sarkıyordu. Yazın en sıcak üç döneminde⁹ kıyafetlerini hiç açık bırakmaz, şiddetli kış aylarında ise asla kollarını kavuşturmazdı. Ayağa kalktığında dağ sırtındaki çam ağacı, yürürken sessiz vadide esen rüzgâr gibiydi. Konuları ele almaya geldiğinde, asla özensiz değildi. Hatta üç gün, üç gece, hiçbir yorgunluk belirtisi göstermeden davanın ayrıntılarını dikkatle dinleyebilmişti.
Ç/N: 9: 三伏天 Temmuz ortasından Ağustos ortasına kadar, yazın en sıcak dönemlerini oluşturan üç dönem, yani: 初伏 (Temmuz ortası), 中伏 (Temmuz sonu – Ağustos başı), 末伏 (Ağustos ortası)
Li Jianheng, oyalanmaya alışıktı. Bu nedenle, bu tür yaşlı, bilgin öğretmen gibi¹⁰ bakanı görünce her zaman dizleri titrerdi.
Ç/N: 10: 夫子 fuzi, Konfüçyüsçü bir bilgin veya bir kişinin öğretmeni için eski ve saygılı bir hitap biçimi (özellikle klasiklerde ve/veya Konfüçyüs öğretilerinde).
Hua grubu davası nedeniyle, Hai Liangyi sürekli olarak ayrıntıları bildirmesi için onu arıyordu. Li Jianheng, Mingli Salonunda Ejderha Tahtını¹¹ o kadar sert bulmuştu ki, çok uzun süre oturmaktan poposu ağrımıştı, bu yüzden adamlarına birkaç kat pamuklu yastıklı şilte koydurmuştu. Ama Hai Liangyi bunu görmüş ve ona karşı çıkıp davranışında sarsılmaz olmasını tavsiye etmişti.
Ç/N: 11: 龙椅 Ejderha tahtı, imparatorun imparatorluk tahtı.
Elinde güç ve otoriteye sahip olmanın heyecanı uçup gidiyor gibiydi. Hemen ardından gelen, ağır sorumluluklar çığıydı. Hiç bitmeyen sabah mahkeme oturumları¹² Li Jianheng’ın sebat etmesini zorlaştırmıştı. Ejderha Tahtına oturdu, bazen tahtının dibindeki insanların ne hakkında tartıştıklarını bile anlamıyordu.
Ç/N: 12: 早朝 İmparatorun devlet işlerini bakanlarıyla görüşmek üzere sabah saatlerinde yapılan mahkeme toplantıları. Genellikle günlük olarak yapılırdı, ancak bazen imparatordan imparatora değişiyordu.
Para mı yok?
O zaman vergileri toplayın! Bir grup yozlaşmış yetkiliyi öldürünce para geri alınabilir, değil mi? Tartışacak ne var?
Li Jianheng, en içteki düşüncelerini açıklamaya cesaret edememişti. Hai Liangyi’den korkuyordu ve bu memurlardan ve askeri komutanlardan daha da korkuyordu. Ne hakkında kavga ettiklerini ya da Dul İmparatoriçe’nin ona her gün atıştırmalık gönderme niyetinin ne olduğunu bırakın, Hua grubunun neden hemen başları kesilerek idam edilemediğini bile bilmiyordu.
Sanki sadece bir rüya görüyormuş gibi Ejderha Tahtına büzüldü.
“Majesteleri hasta mı?”
Xiao Chiye, çağrıldıktan sonra saraya girdi ve Mingli Salonu’nun dışındaki İmparatorluk Tıp Akademisi’nden İmparatorluk Hekimi ile karşılaştı.
İmparatorluk Hekimi, “Çok endişelendi ve güzerti çarptı. Naip, içeri girdiğinizde lütfen Majestelerini ikna edin.”
Xiao Chiye, Langli Kılıcı’nı çıkardı ve Mingli Salonu’na girdi.
Li Jianheng ilacını yeni almıştı ve şu anda koltukta uzanıyordu. Xiao Chiye’nin geldiğini duyunca, aceleyle ayakkabılarını terlik gibi giydi ve Xiao Chiye’yi içeri çağırdı.
“Ce’an,” dedi Li Jianheng. “Tam zamanında geldin. İmparatorluk Fırını¹³, ipek yuvalı kaplan gözü şekerini daha sonra gönderecek. Gel sen de dene. Birkaç yıl önce resmi ziyafette yemiştik.”
Ç/N: 13: 甜食房 İmparatorluk Fırını veya Pastanesi, Ming Hanedanlığı’nda harem ağalarının yönettiği bir ofisin adı. İmparatorun kendi tüketimi için veya memurları ödüllendirmek için saray tatlılarından ve şekerlemelerinden sorumluydular. Üretim yöntemi gizli tutuldu ve kullanılan her şey harem ağalarının kendileri tarafından yapıldı. Özellikle ipekten yuvalı kaplan gözü şekeri (丝窝虎眼糖); kelimenin tam anlamıyla tercüme edilmiştir) vb. ile ünlüydü. Biraz bizim pişmaniyeye benziyor.
Xiao Chiye eğildi ve “Majestelerinin ihsanı için teşekkür ederim,” dedi.
Elbiselere donanmış Li Jianheng bir an sessiz kaldı, sonra, “Ce’an, otur,” dedi.
Xiao Chiye oturdu ve yanlarda görev yapanlar geri çekildi. Li Jianheng aniden ayağa kalktı ve olduğu yerde huzursuzca döndü. “Ce’an, neden Hua Siqian’ın başını kesmiyorlar? Adli İnceleme Mahkemesi hangi yeniden yargılamadan bahsediyor? İnceleyecekleri başka ne var? Ahh!”
Xiao Chiye, “Adli İnceleme Mahkemesi davayı üç kez kontrol etmeli. Bu, adli hataları önlemek için kuraldır. Hua Siqian aleyhindeki kanıtlar kesindir. Yeni yıldan önce kesinlikle başı kesilerek idam edilecek.”
“Uzun bir gece rüyalarla doludur.”¹⁴ Li Jianheng gergin bir şekilde konuştu. “Dul İmparatoriçe panikte gibi görünmüyor… Bilirsin, her gün bana atıştırmalık getirsinler diye insanlar yollayıp duruyor. Ne yapmayı düşünüyor? Beni de mi zehirlemek istiyor?”
Ç/N: 14: 夜长梦多 kelimenin tam anlamıyla uzun bir gece rüyalarla doludur. Yani, gereksiz gecikme öngörülemeyen sorunlar getirebilir ve gecikme ne kadar uzun olursa, sorunlar o kadar fazla olur veya bir şeyin olma şansı o kadar yüksek olur.
“Hua Klanı artık kamu eleştirisinin hedefi. Bu yüzden Dul İmparatoriçe bir şekilde bir sevgi gösterisi sergilemek zorunda.” Li Jianheng’ın gözlerinin altındaki koyu halkalarla birlikte telaşlı ifadesini gören Xiao Chiye, “Majesteleri geceleri iyi uyumuyor mu?” dedi.
“Nasıl uyuyabilirim?” diye yanıtladı Li Jianheng, “Henüz ölmediler… Peki ben nasıl uyuyabilirim? Ce’an, benim adıma Hai Liangyi’ye söyle, yeniden yargılamayı atlasın ve infazı olay yerinde gerçekleştirsin.”
Bu nasıl olurdu?
Xiao Chiye, İmparatorluk Ordusunun Naibiydi. Üç Yargı Dairesi ile hiçbir ilgisi yoktu, o halde Üç Yargı Dairesi tarafından ortak yargılamaya nasıl müdahale edebilirdi? Üstelik, Güz Avı’nda olanlardan sonra, alt edecekleri bir sonraki kişi kendi benliği, Xiao Chiye olacaktı. Hai Liangyi’nin başında olduğu sivil yetkililer, Xiao Chiye’nin gitmesine izin vermek istemiyorlardı. Xiao Fangxu’nun kendisi de bu birkaç gün içinde bunun kokusunu almıştı.
Konu bu olunca kimse kumar oynamak istemiyordu. Libei, yaptıkları her şeyde gayretli olduğunu ancak Qudu’da Xiao Chiye ile kanıtlayabilirdi. Zhongbo’nun Altı Makamı’ndaki kriz hassas bir noktaydı. Xiao Jiming, Qudu’yu bir veya iki kez kurtarabilirdi ama Qudu’yu çekinmeden sayısız kez kurtarabilir miydi? Yapabilse bile, buna kim inanırdı?
Xiao Chiye, bu noktada kesinlikle memurlarla herhangi bir anlaşmazlığa karışmayacaktı.
Li Jianheng, bunun işe yaramayacağını biliyordu, bu yüzden giderek daha fazla morali bozuldu. İpek yuvalı kaplan gözü şekeri gönderildiğinde, birkaç üstünkörü ısırık almış ama hiçbir şeyin tadını alamamıştı.
Xiao Chiye gider gitmez, bu İmparatorun gerçekten sıkıcı olduğunu düşünerek koltuğa uzandı.
Ona hizmet etmek için her zaman onu takip eden Shuanglu, koltuğun yanına diz çöktü ve fısıldadı, “Majesteleri…¹⁵ Bu kölenin size yürüyüş için eşlik etmesine ne dersiniz?”
Ç/N: 15: Shuanglu’nun burada kullandığı ‘Majesteleri’, her zamanki 皇上 yerine özellikle 万岁爷 Wansui-ye veya kelimenin tam anlamıyla Uzun (10.000) Yaşamın Efendisidir.万岁爷, genellikle Qing Hanedanlığı dramalarında görülen, harem ağaları ve saray hizmetçileri gibi hizmetkarlar tarafından kullanılan İmparator için onurlu bir hitaptır. Genel olarak kullanıldığında İmparatoru ifade eder.
Li Jianheng yanıtladı, “Gitmiyorum. Yorgunum.”
Shuanglu bir fikir buldu ve devam etti”… O halde Hanımefendi Mu Ru’yu sizin adınıza pipa çalması için davet etmeye ne dersiniz?”
Li Jianheng döndü ve dışarıya bir kez daha baktı. Kimseyi görmeden konuştu, “… Sanmıyorum. Millet yasta. Ayrıca, o hâlâ Pan Rugui’nin Konutu’nda. Onu şimdi saraya getirirsem, azarlanmaz mıyım?”
Shuanglu bir “oh, aman,” dedi ve gülümsedi, ardından konuştu, “Majesteleri, siz İmparatorsunuz. Bu sarayda son söz sizde. Dışarıdaki görevliler, iç saraydaki harem ağalarının ne yaptığını nereden bilecek? Bunu sinsice yapacağız…”
Li Jianheng anında moralinin düzeldiğini hissetti. Şekeri bile yemeden, “Kâtip Kıdemli Hai bilmeyecek mi?” dedi.
“Kimse bilmeyecek.” Shuanglu dizlerinin üzerinde öne doğru kıpırdandı. “Siz bizim efendimizsin. O değil. Biz köleler, Majestelerinin ayak işlerini yaparız. Majesteleri kimseye haber vermek istemiyorsa, o zaman kimse bilmez.”
“Harika!” Li Jianheng ellerini çırptı. “Harika, sonunda bir fırsat buldum. Çabuk git, ne kadar erken o kadar iyi. Mu Ru’yu getir. Pan Rugui ölecek. O yerleşkede kalmak sadece kötü şansa davetiye çıkarır!”
Xiao Chiye saraydan ayrıldığında tekrar yağmur başlamıştı. Nedensizce gergin hissediyordu. Güz Avı’ndan önceki coşkusu ve dürtüsü bir gecede yok olmuş gibiydi. O anda kılıcını çekmek bile istemiyordu.
Chen Yang ve Zhao Hui onu almaya geldiler ve Xiao Chiye at arabasına bindi. Geri dönüş yolculuğunun ortasında, Xiao Chiye aniden perdeyi kaldırdı ve “Babama ve ağabeyime bu gece geri dönmeyeceğimi söyle,” dedi.
Adamların cevap vermesini beklemeden arabadan atladı ve yanına hiçbir şey almadan Donglong Caddesi’ne doğru yola çıktı.
“Yine içmeye gitti.” Zhao Hui de arabadan indi ve Chen Yang’a, “Sen geri dön ve Prens’e ve Kalıtsal Prens’e haber ver. Genç Efendi’yi takip edeceğim. Milletin yas tuttuğu bir zamanda sarhoş olup olay çıkarması onun için iyi olmaz,” dedi.
Chen Yang, “Bütün bunları söyleyene kadar, onu çoktan gözden kaybetmiş olurdun. Naip kimsenin peşinden gitmesini istemediğine göre… bırak öyle olsun.”
Zhao Hui, Xiao Jiming’in genel vekili, Chen Yang, Xiao Chiye’nin genel vekiliydi. İkisi de Xiao Klanı’nın üyesi olsalar da değerlendirmelerinin konusu sonuçta farklıydı. Zhao Hui daha çok ağabey gibiydi.
Yağmurda başını çevirdi. Tabii ki artık Xiao Chiye’nin figürünü göremiyordu.
İmparatorluk Muhafızlarının bel tabletleri iptal edildiğinde, astlarının tümü geçici olarak devriye görevi yapmak üzere İmparatorluk Ordusuna atanmıştı.
Shen Zechuan bu gece, turunu yeni bitirmişti. Eve dönerken, Donglong Caddesi’ndeki Xiangyun Villası’nın¹⁶ arka sokağından geçti.
Ç/N: 16: Bu Xiangyunfang, bir tür eğlence ya da eğlence evi gibidir.
Yağmur sadece çiselediği için şemsiye açmadı.
Yolda yürürken, aniden önünde bir kusma sesi duydu. Ardından tahta takunya giyen ve çorapsız bir fahişe, kusmakta olan kişinin peşinden koştu. Kusan kişi onu nazikçe savuşturdu.
Xiao Chiye duvara yaslandı ve arka kapıyı işaret ederek kadına ondan uzak durmasını işaret etti.
Xiangyun Villası’nın cariyelerinin hepsi onu çok iyi tanıyordu. Sarhoşken başkalarının kendisine dokunmasına izin vermeyeceğini biliyorlardı, bu yüzden bu fahişe bir mendili katlayıp kenara koydu ve nazik bir sesle, “İkinci Genç Efendi, lütfen kendinizi iyi hissettiğinizde tekrar içeri girin. Size sıcak çorba hazırladım,” dedi
Xiao Chiye yanıt vermedi.
Tahta takunyaların sesi uzaklaşmış ve Xiao Chiye çömelmişti. Midesi o kadar kötü bir şekilde bulanıyordu ki dayanması zordu.
Bir erkeğin böyle yaşaması gerekirdi—yiyerek, içerek ve sarhoş bir sersemlik içindeymiş gibi eğlenerek. Tek bir çıkış yolu vardı.
Sırtında ani bir ağırlık hissetti.
Xiao Chiye aniden öyle soğuk bir bakışla arkasına bakmıştı ki insanı telaşlandıracak derecedeydi. Adamı görünce bir an düşündü ve “… Beni neden tekmeledin?” dedi.
Shen Zechuan gözlerini kırpmadan, “Tekmelemedim,” dedi.
Xiao Chiye bir an için elinin tersiyle kendi sırtına dokundu. Elbiselerini çekiştirdi ve inatla, “Bu senin suçunun kanıtı!” dedi.
Shen Zechuan bir an için onu inceledi ve “Aptal oluncaya dek mi içtin, İkinci Xiao?” dedi.
Xiao Chiye, “Aptal gibi mi görünüyorum?” dedi.
Shen Zechuan’ın cevap vermesini beklemeden kendi kendine cevap verdi.
“Ben aptal değilim.”
Onun şarap kokan kokusunu alan Shen Zechuan, “Yolumu kesme. Eve gitmek istiyorum,” dedi.
Xiao Chiye başını arkaya çevirdi ve bir an boş boş baktı, ardından duvara, “Yolumu kesme. Ben de eve gitmek istiyorum,” dedi.
Shen Zechuan onun devam ettiğini duyduğunda gülmek üzereydi.
“Ben eve gidemezsem, sen de eve gitmeyi unutabilirsin.”
Çeviri | Edit : Pebbles
Pebbles’dan Not: Şu an çok müsait olamadığım için çeviriler geç geliyor, üzgünüm. Son bölümü attığımız zamanlardan beri her şey üst üste geldi. Ailemden çok sevdiğim birini kaybettim, birkaç kere şehir dışına gidip gelmek zorunda kaldım, döndüğümde okullar açıldığı için direkt çalışmaya başladım. Ayrıca kolejde çalıştığım için normale göre daha erken başladık göreve. Şu an bir adaptasyon sürecindeyim. Umarım her şey daha güzel olacak. QJJ çevirisini kesinlikle bırakmak gibi bir niyetim yok. Harika bir roman ve açıkçası bu kadar güzel bir romanın yanlış çevirilerle hiç olmasını istemiyorum. Çünkü dili zor bir roman. Bu sebeple başka birinin yeniden çevirmeye başlaması durumunda biz çevirmeye devam edeceğiz. Yeni bölümlerde görüşmek üzere~
₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪